PC World'ün telefonları sabah 9'dan akşam 6-7'ye kadar susmaz. Her gün problemlerine çözüm arayan okurlarımızdan onlarca telefon gelir. Bunları anında çözmeye çalışırız. Kullanıcı problemleri genelde benzer noktalarda yoğunlaşır: yazılım hata mesajları, çalıştırılamayan programlar, donanım uyumsuzlukları ve virüsler. Virüslerle ilgili şikayetler bunların arasında önemli bir yer işgal eder etmesine, ancak okurlarımız diğer problemlerde de şu soruyu sormadan geçmezler: "Acaba bilgisayarımda virüs mü var?" Onlardan bilgisayarlarında virüs olduğunu göstercek semptomlar bulunup bulunmadığını öğrenmeye çalışır, çeşitli anti-virüs programları öneririz; anında halledemeyeceğimiz bir durumla veya bilmediğimiz bir virüsle karşılaşırsak, bir disketi mümkün olduğunca virüsleyip PC World'e göndermelerini isteriz. Virüs uzmanımız Recep Tezkol bunları inceler ve hangi anti-virüs programları ile giderilebileceklerini bulur - bulamazsa oturur anti-virüsünü kendisi yazar. Ancak gelen şikayetler gösterdi ki, pek çok okurumuz virüsler hakkında bilgi eksikliği duyuyorlar; üstelik bu konu şimdiye kadar bilgisayar yayınlarında geniş kapsamlı olarak incelenmemiş. Biz de bu sayımızda bu konuyu ele almaya karar verdik.
Virüsleri Tanıyor musunuz?
Virüsler, programlara veya disk/disketlerin özel alanlarına kendini bulaştırabilen minik programlardır. Dosyalara bulaşan virüsler, bulaştıkları program çalıştırıldığında aktif hale gelirler. Disk/disketlerin özel alanlarına bulaşanlar ise buralardan sistem açılırsa aktif hale gelirler.
Virüsler kolay farkedilmemeleri için küçük programlar olarak yazılırlar. Boyları genelde 500 ila 2,000 bayt arasındadır. Bu kadar kısa ve etkili olabilmek için genelde Assembler'da yani makina dilinde yazılırlar. Bir programın virüs olabilmesi için aşağıdaki özellikleri içermesi gerekir:
* Kendini programlara veya disk/disketlere bulaştırabilmelidir.
* Çeşitli yollarla (otomatikman) aktif hale gelebilmelidir.