41 KERE MAŞALLAH

11) BIOS terfisi ne işe yararar? Bilgisayarımın BIOS’unu nasıl terfi edebilirim?

BIOS (basic input/output system-temel giriş/çıkış sistemi), bilgisayırınızın ROM’unda, yani sadece okunabilir belleğinde kayıtlı bir dizi programdır. Bu programlar açılıştaki işlemleri düzenler, çeşitli açılış testlerini gerçekleştirir, çeşitli donanımlarınızın birbiriyle temasa geçmesini sağlar. BIOS programlardan oluştuğuna göre yeni, gelişmiş, işini daha iyi yapan sürümleri de çıkabilir demektir. Ayrıca bilgisayar teknolojisinin her alanındaki değişikliklere ayak uydurmak için yeni BIOS sürümlerinin çıkması da normaldir. Örneğin Ocak 1994’den eski BIOS’lar Windows 95’de bazı sorunlara yol açtığı, özellikle Windows 95’in beta sürümleri yüklenirken güç yönetimi ile ilgili seçenekler içeren eski BIOS’ların problemlere neden olduğu gözlenmiştir. Bunun dışında yeni Tak ve Çalıştır (PnP) BIOS’lar ile birlikte BIOS’ların güncelleşmesi fikri tekrar gündeme gelmiştir.

Bilgisayarınızı ilk açtığınızda genelde ekrana BIOS tarihini belirten bir mesaj gelir. Bu mesaj gelmiyorsa sistem SETUP’ına girerek öğrenmek de mümkündür. BIOS’unuzun eski olduğunu düşünüyorsanız güncelleştirmek isteyebilirsiniz. Bunun için önce anakart tipinizden emin olmalısınız. Bazı anakartlarda BIOS’u güncelleştirmek için anakart üzerindeki bir yonganın yenilenmesi gerekirken, daha yeni modellerde basit bir yazılımı yüklemek güncelleştirmeyi sağlamaktadır. Her iki durumda da bilgisayarınızı aldığınız yere başvurarak BIOS’unuzu nasıl güncelleştirebileceğinizi öğrenebilirsiniz.

12) Tak ve Çalıştır (PnP) uyumlu bir multimedia kit aldım, ancak CD sürücümün kurulum programı bilgisayarımda PnP BIOS tespit ettiğini söylüyor ve kurulumu gerçekleştirmiyor. Ne yapmalıyım?

Bazı bilgisayarlar, PnP özelliğinin bir programla devreye sokulmasını gerektirir. Bu, BIOS’da PnP için gereken programlar tam anlamıyla bulunmadığını, bunların sabit diske yüklenmesi ve oradan çalıştırılması gerektiğini gösterir. Bu programın ismi genelde “PnP Configuration Manager” gibi bir şeydir. PnP CD sürücünüzün kurulum programı BIOS’a bakarak PnP özelliği taşıdığını anlar ve kurulumu buna göre yönlendirir. Ancak aradığı donanım ayarlarını bulamazsa kurulum işlemini durdurur.

Bu yüzden yukarıda sözünü ettiğimiz PnP ayar programının gerekip gerekmediğini bilgisayarınızı alırken sormalısınız. Bu programı sisteminize kurduğunuzda muhtemelen ismi PnP’yi çağrıştıran bir dizin oluşacak ve AUTOEXEC.BAT ile CONFIG.SYS dosyalarınızda gerekli değişiklikler yapılacak. Burada dikkat edilmesi gereken nokta yeni oluşan dizindeki sürücülerin gerçekten açılışta devreye sokulup sokulmadığıdır. Yeni yaratılan PnP dizininde DRIVERS isminde yeni bir dizin oluşup oluşmadığını kontrol edin. Varsa PnP’yi aktif hale getirmek için bu sürücüleri kullanabilir, AUTOEXEC.BAT ve CONFIG.SYS dosyalarınızda gerekli değişiklikleri kendiniz yapabilirsiniz.

13) Bir TV kartı almak istiyorum. Alacağım herhangi bir kart bilgisayarıma uyar mı? Ne gibi sorunlar çıkarabilir?

TV kartları ayrı bir kart olarak satıldığı gibi MPEG veya görüntü kartıyla bütünleşik de olabilir. Ayrı bir TV kartı alırken, soracağınız en önemli soru işletim sisteminizi destekleyip desteklemediğidir. Bazı TV kartları hem DOS hem de Windows ortamında çalışırken bazıları sadece Windows altında çalışmaktadır. Ancak Windows 95 kullanacaksanız, TV kartının kutusu üzerinde “Designed for Windows 95” logosunun bulunmasına dikkat edin. Aksi taktirde kartınızı Windows 95 altında çalıştıramayabilir, çalıştırsanız bile Windows performansından çok şey kaybedebilirsiniz.

Ayrı TV kartları, yukarıda açıkladığımız “feature connector”e bağlanırlar. Bazıları için kasanın arkasından TV kartını grafik kartı ile birleştiren ikinci bir kablo da bulunabilir. TV kartı alırken bu özellikleri belirtmeniz ve kartınızı bütün kabloları ile eksiksiz almanız çok önemlidir.

Bazı TV kartlarında grafik kartı özelliği olduğu belirtilse de, grafik kartı olarak Windows’u aşırı derecede yavaşlatabilir. Üstelik eski grafik kartınızı da devreden çıkardığı için Windows için mevcut grafik kartınızı ayrı, TV kartını ayrı kullanamazsınız. Bu yüzden bir TV kartı alırken bilgisayarınızı da götürmenizi, kartı takıp kullandığınız işletim sistemlerinde denemenizi öneririz.

Çoğu TV kartı Windows ortamında 16.7 milyon renk kullanmanıza izin vermez, rengi 64 bine düşürür. Bu renk farkını çıplak gözle ayırt etmek mümkün olmasa bile, yüksek çözünürlükte (örneğin 1024x768) renk derinliği daha da azalacağından sizi etkileyecektir. Ayrıca TV kartını taktığınızda ekran kartı üzerindeki 2MB belleğin 1MB olarak göründüğüne de tanık olabilirsiniz. Bütün bu sorunları satın alma aşamasında yerinde görüp çözüm istemek akıllıca olacaktır.

14) Yeni bir ses kartı aldım, çalışmadı? IRQ çakışması olduğunu söylüyorlar. Bu nedir, nasıl giderilir?

IRQ (kesme isteği) çakışmasını anlatmadan önce IRQ’ların ne olduğunu ve ne işe yaradıklarını anlatalım. Bilgisayarınızın CPU’su bir takım işlerle meşgulken klavyede bir tuşa bastığınızda, buna nmasıl tepki verdiğini hiç düşündünüz mü? Klavye işlemcinin işini yarıda “keser” ve “Hey, buraya bak, ilgiye ihtiyacım var” anlamına gelen bir sinyal gönderir. Bu sinyal belirli bir frekanstadır; bu da klavyenin kesme istemi ayarlarına göre belirlenir. Bıu frekansa IRQ kanalı adı da verilir. İşlemcinizin ilgisini çekmek isteyebilecek her aygıtın - klavye, network kartı, modem, CD sürücü, ses kartı vs. - işlemciye mesaj gönderebilecek bir hattı, yani kendi IRQ kanalı olması gerekir.

Günümüz PC’lerinde 16 IRQ kanalı bulunur. Bunlar 0’dan 15’e kadar numaralanmıştır. Bunlardan her birini bir agıt kullanabilir. Örneğin klavyenin IRQ’su 1, disket sürücünün 6, yazıcının 7’dir. Sisteminize ses kartı gibi bir aygıt taktığınızda işlemci ile iletişime geçebilmesi için ona da belirli bir IRQ atamanız gerekir. Bazen doğru IRQ kanalını bulmak mümkün olmaz. Aygıtın kullanacağı IRQ kanalını bazen aygıtı takmadan üzerindeki bir “switch”i yani, küçük şalteri değiştirerek, bazen kartla birlikte gelen yazılımı kullanmak, bazen de (PnP uyumlu aygıtlar için) BIOS Setup’da doğru IRQ kanalını ayarlamak gerekir.

Şimdi, ses kartınıza kazara farenizin IRQ’sunu atadığınızı düşünelim. Ne olur dersiniz? Aynı anda çalışmıyorlarsa hiçbir şey olmaz. Ancak önünde sonunda aynı anda CPU’ya bir işlem yaptırmak isteyeceklerdir. Bu durumda da IRQ çakışması olacak, aygıtlardan biri, belki de ikisi birden CPU’nun dikkatini çekmeyi başaramayacaktır. Bu durumda aldığınız aygıtlarla gelen yazılımı kullanmanız ve kurulum sırasında belirli bir IRQ tanımlamanız isteniyorsa kullanım kitaplarına bakarak doğru IRQ’yu seçmeniz sorunu çözecektir. Doğru IRQ’yu bulup çakışmaları önlemekte biraz zorlanabilirsiniz. Öyleyse teknik servise başvurmaktan başka çareniz yok.

15) CD sürücüm Windows 3.1’in 32 bit erişimini aktif hale getirdikten sonra sorun çıkarmaya başladı. Bu neden oluyor?

Bildiğiniz gibi Windows 3.x 32 bitlik bir işletim sistemi değil. Ancak yeni sabit diskler ve bu disklerle gelen emulasyon programı 32 bit’lik dosya erişimine izin veriyor. Böylece sabit diskinizdeki dosyalara daha hızlı erişmeniz mümkün. Ancak CD sürücünüz 32 bitlik değilse böyle bir sorun çıkabilir. Söz konusu emulasyon programı sadece sabit disk ile uyumlu olduğu için CD sürücüye de aynı şekilde davranıyor ve CD sürücüden istediği yanıtları. Bu sorunun tek çözümü Denetim Masası’nın Gelişmiş 386 bölümünden 32 bit dosya erişimi seçeneğindeki işareti kaldırmak.

Yalnız bu işlem sonucunda Windows’unuz çalışmazsa şaşırmayın. Bu durumda WIN/S komutuyla Windows’a girebilir ve SYSTEM.INI’ dosyasında 32 bit’lik erişimle ilgili satırları kaldırdıktan sonra Windows’u tekrar WIN komutuyla çalıştırabilirsiniz.

16) Yeni alacağım sabit diskin hızlı olup olmadığını nasıl anlarım? Bir sabit diskin hızı nasıl ölçülür?

Bu soruya cevap vermek pek kolay değil; çünkü bir sabit diskin performansı tek bir değişkene göre belirlenmez. Bir sabit disk alırken bakacağınız iki değişken ortalama erişim süresi ve dosya transfer hızıdır. Ortalama erişim süresi, sürücünün sabit diskteki belirli bir verinin yer aldığı izi (track) ve o verinin bu iz üzerinde tam olarak nerede yer aldığını belirleme süresine verilen isimdir. Bu süre milisaniye cinsinden ölçülür. Dosya transfer hızı ise sürücünün verileri CPU’ya gönderme hızıdır. Bu ise MB/sn cinsinden ölçülür. Bir sabit diskin performansını en doğru şekilde değerlendirebilmek için bu iki değere de bakılmalıdır. Sürücü üreticileri bazen bunlardan birini ön plana çıkararak bir anlamda hile yaparlar. Ortalama erişim süresi yüksek bir sabit diskin transfer hızı alçaksa o sürücü yavaş demektir.

Ortalama erişim süresi milisaniye, dosya transfer hızı ise MB/sn cinsinden ölçüldüğü için ikisini bir araya getirecek bir formül yoktur; dolayısıyla yüksek performanslı bir sürücü almak istiyorsanız her ikisinin de ayrı ayrı kendi kategorilerinde en iyi sonucu vermesi gerekir. İyi bir sürücünün ortalama erişim süresi düşük, dosya transfer hızı ise yüksek olmalıdır.

17) Teyp yedekleme ünitesini herhangi bir sürücü gibi kullanabilir miyim? Bu üniteyi PCI yuvasına takmam gerekecek mi? DOS veya Windows altında nasıl kullanabilirim?

Teyp yedekleme ünitelerini bir sürücü değil bir arşivleme medyası olarak görmek gerekir. Yani normal C: veya A: sürücüsü gibi kullanılamazlar. Üzerlerinden program çalıştırmak mümkün değildir. Bu sürücülere takılan kasetlere özel bir program yardımı ile dosyalar kaydedilir ve istenildiğinde de geri okunur. Böylece düzenleme bir yedekleme stratejisi sayesinde sabit diskinizin başına bir şeyler geldiğinde dosyalarınızın kurtulması mümkün olur. Teyp Yedekleme üniteleri kapasitelerinin yüksekliği sayesinde sabit diskinizin tamamını yedeklemek için disketlerden çok daha iyi bir seçenek oluştururlar.

Teyp yedekleme ünitelerine dosyalar özel yazılımlar yardımı ile kaydedilir. Bu yazılımların DOS, Windows, OS/2, Windows NT ve Windows 95 için olanları vardır. Kullandığınız işletim sistemine uygun olan yazılımı kullanarak teyp yedekleme ünitesine dosya kaydedebilir, kaydedilen dosyaları geri alabilirsiniz.

PCI yuvası meselesine gelince. Teyp yedekleme ünitelerinin hemen hemen tamamı disket sürücü ile aynı kabloya bağlanırlar. Bu yüzden bir PCI yuvası işgal etmeleri söz konusu olmaz. Ancak, mazı modeller özel SCSI kontrol kartları ile gelmektedirler. Bu durumda bu kontrol kartı bir PCI kontrol kartı olabilir, böylece bir genişleme yuvasını harcamış olursunuz. Size tavsiyemiz, piyasada kolayca bulabileceğiniz bir IDE teyp yedekleme ünitesi almanız. Bu üniteleri disket sürücünüzün kablosuna bağlayabilirsiniz. Böylece bir PCI genişleme yuvasını da harcamamış olursunuz.

18) Windows 95 ile bir mouse kullanıyorum. Ancak DOS oturumunda, sistemimde bir mouse olmadığını söyleyen bir mesajla karşılaşıyorum. Bu sorunu nasıl çözebilirim?

Windows 95, DOS ve Windows 3.x’in özelliklerinin çoğunun kullanılmasına izin vermekle birlikte, fare gibi aygıtlar için kendi sürücülerini kullanır. Yani, bir MS-DOS oturumu açtığınızda fare sürücüsü yüklenmeyebilir. Deneyimli DOS ve Windows kullanıcıları fare sürücüsünü AUTOEXEC.BAT dosyasına ekleyerek bu sorunun giderilebileceğini düşünebilirler. Ancak Windows 95’de durum biraz farklı.

Windows 95 DOS oturumları için kurulu olduğu dizinde yer alan DOSSTART.BAT isimli bir yığın dosyasını kullanır. Öncelikle sabit diskinizde bir fare sürücüsünün bulunduğundan emin olmalısınız. Bu sürücü fare ile birlikte verilen diskette yer alır. Ancak çoğu fare birbiri ile uyumlu olduğundan, birinin sürücüsü diğeri için de kullanılabilir. Fare sürücüsünü içeren bir disketiniz yoksa, başka bir bilgisayardan bu sürücüleri kendi sabit diskinize kopyalamak bir çözüm olabilir. Genelde fare sürücüsünü yükleyen programın ismi MOUSE.COM’dur.

Bu programı bulduktan sonra yapmanız gereken şey Windows 95’in Not Defteri (Notepad) veya WordPad programı ile DOSSTART.BAT dosyasını açmaktır. Bu dosyaya aşağıdaki satırı ekleyin:

LH C:\MOUSE\MOUSE.COM
Burada C:\MOUSE fare sürücünüzün bulunduğu dizinin ismidir. Tabii, yukarıda belirttiğimiz gibi içinde MOUSE.COM veya benzeri bir fare yükleme programı bulunmalıdır. Bu satırı ekleyip dosyayı kaydettikten sonra artık fareniz Windows 95 altında açtığınız DOS oturumlarında da çalışacak.

19) Pentium Overdrive ile terfi için sistemde write-back cache özelliği olması gerektiğini duydum. Sistemimde write-back cache olup olmadığını nereden anlayacağım?

Bilgisayarıızı Pentium’a terfi edebilmeniz için, öncelikle anakartınızda bir Pentium OverDrive soketi olması gerekir. Sisteminizin ana kartının Pentium OverDrive mikroişlemcisinin write-back cache özelliğini destekleyip desteklemediğini öğrenmek için yapacağınız iki şey var. Bunlardan birincisi ana kartınızın kullanım kılavuzuna bakmak, ikincisi ise bilgisayarı satın aldığınız yere sormaktır. Yalnız bu write-back işinin biraz çetrefilli tarafları vardır. Genelde teknik servisler bu tür sorular karşısında bocalamaktadırlar. Bunun yanında bazı ana kartları kitaplarında write-back cache’nin desteklendiği yazsa da ana kart aslında write-back cache’i desteklemiyor da olabilir.

Size ufak bir tüyo verelim. Eğer bilgisayarınızı alalı 1.5 yıldan fazla olmuşsa, büyük ihtimalle sisteminizde write-back cache yoktur. Size tavsiyemiz bilgisayarcımızdan Pentium Overdrive almanız, ancak memnun kalmazsanız geri alacağınız konusunda garanti istemeniz. Eğer sisteminizi terfi ettirdikten sonra performans artışından memnun kalmazsanız veya ödediğiniz onca paraya değmediğini düşünürseniz, Pentium OverDrive işlemcisini hemen geri verin ve yerine biraz daha bellek alın. Bellek terfisi her zaman performans artırmada en garantili yoldur, özellikle de Windows veya Windows 95 kullanıyorsanız.

20) 1 GB’lık yeni bir sabit disk almayı planlıyorum. SCSI veya EIDE arabirim arasında takılıp kaldım. Sizce hangisini almalıyım?

Çoğu PC kullanıcısı için SCSI ve EIDE arabirimler arasındaki tercih performansa göre değil fiyata göre yapılır. SCSI sürücüler EIDE sürücülere göre yaklaşık olarak %10 daha pahalıdırlar. Bu arada günümüzde yeni PC’lerin hemen hemen hepsi dahili EIDE arabirimleri ile geliyorlar. Bu yüzden de EIDE arabirimine ayrıca para ödemiyorsunuz. Ancak, SCSI PC dünyasında o kadar yaygın bir arabirim olmadığı için hemen hemen hiç bir yeni PC’nin içerisinde SCSI arabirim yoktur. Bu yüzden biraz para da SCSI arabirim kartına vermek durumunda kalacaksınız. Ucuz bir SCSI kartın maliyeti yaklaşık olarak 50$ civarındadır.

SCSI arabiriminin gerçek avantajı birden fazla yeni aygıtı bilgisayarınıza bağlamak istediğinizde ortaya çıkıyor. Teyp yedekleme üniteleri, DAT sürücüler, tarayıcılar ve daha da önemlisi ikinci bir sabit diski bilgisayarınızda SCSI arabirim varsa rahatlıkla bağlayabilirsiniz. Bu tür yan donanımların hemen hemen hepsi SCSI standardında üretilirler diyebiliriz.

Ancak iş SCSI arabiriminin konfigürasyonunu yapmaya geldiğinde PC kullanıcıları için zor saatler başlamaktadır. Her SCSI aygıtın birbirinden farklı bir ID numarası olmalıdır. SCSI yolunun sonundaki SCSI aygıtı da terminate etmek yani sonlandırmak gereklidir. Bunun için de eksta bir ayar yapma zorunluluğu vardır. DOS ve Windows altında SCSI arabirimini sağlıklı çalıştırabilmek için işe bir sürü aygıt sürücüsü CONFIG.SYS ayarı filan girer ve ortalık bir anda savaş alanına dönüverir. Windows 95 altında ise işler biraz daha dingindir, çünkü Windows 95 piyasadaki iyi huylu SCSI kartlarının hemen hemen tümünü sorunsuz çalıştırabilmektedir.

EIDE arabirimlerinde ise iki adet çıkış vardır ve bu her çıkışa maksimum iki adet EIDE aygıt bağlayabilirsiniz. Kısacası dört adet aygıta kadar hakkınız vardır. Bu aygıtlardan biri master diğeri de slave olmak zorundadır. Ayrıca, aynı EIDE kablosu üzerinde iki adet IDE aygıt varsa, bunlardan biri diğerinden yavaşsa, hızlı olan da yavaş olanın hızında çalışmak zorunda kalmaktadır.

Sisteminizin BIOS’u EIDE standardını desteklemiyorsa, bu durumda 1 GB’lık sabit diskleri 528 MB’lıkmış gibi kullanmak zorunda kalabilirsiniz. Bu problemi çözmek için en iyi seçenek EIDE arabirimini alırken arabirimin üzerinde EIDE BIOS olmasına dikkat etmektir. Büyük kapasiteli bir EIDE sürücüsü için Windows 3.11 altında 32 bit disk erişimini aktif yapmak istiyorsanız, SYSTEM.INI dosyasından bazı sürücülerin yüklenmesi gerekmektedir.

Sisteminize yeni bir sabit disk eklemek istiyorsanız, tavsiyemiz EIDE yolunu tutmak olacaktır. Böylece hem eski sürücünüzü kullanacak, hem de yeni sürücünüzü çalıştıracaksınız.