resim1
resim2

UZAY YOLU:
WINDOWS 95 MACERASI

Uhura: Efendim, kara delikten çıkıyoruz.
Kirk: Hemen koordinatları belirleyin Teğmen.
Uhura: İnanılmaz Kaptan, Federasyon'un tam ortasında, Güneş sistemindeyiz.
Kirk: Uzayın sürprizleri bizi şaşırtmaya devam ediyor. Sanırım sonunda yaşlı dünyamızı tekrar görebileceğiz.
Dr. McCoy: Sandığınız kadar yaşlı olmayabilir Kaptan: Yıldız takvimine göre dünya yılı ile 1996'dayız.
Kirk: Bu olabilir mi, Mr. Spock?
Spock: Mantıklı, Kaptan. Zaman sıçraması yapmış olmalıyız. Kara deliklerin zaman yolculuğuna aracı olabileceği kanıtlandı; ancak henüz bu güce istediğimiz gibi yön veremiyoruz.
Uhura: Efendim, önümüzde yabancı bir uzay kapsülü var, ancak hiçbir yaşam belirtisi algılamıyorum.
Kirk: Yaklaşalım Teğmen. Tedbiri elden bırakmamak gerek, ancak düşman semalarında olduğumuzu hiç sanmıyorum. Mr. Spock, köprüye gidelim, uzay kapsülüne ışınlanacağız.

Uzay Kapsülünde

Spock: Bu bir uzay gemisi sayılmaz Jim, dünyalıların o çağda uzaya fırlattıkları uydulardan biri olmalı. Uzayda araştırmaları bittiğinde başka bir kapsülle dünyaya döndükleri anlaşılıyor.
Kirk: Etrafta bir araştırma yapalım Mr. Spock; belki işimize yarar bir şeyler bulabiliriz.
Spock: Bak Kaptan, bunlar bilgisayar. Atılgan'da kullandığımız sistemlerin atalarından. Şu yuvarlak diskler de CD-ROM adını verdikleri bilgi depolama araçları olmalı. Vulcan gezegeninde genç bir öğrenciyken Galaksiler Tarihi dersinde bunları görmüştüm.
Kirk: Pekala Vulcanlı, hepsini yanımıza alalım, Atılgan'a geri dönüyoruz.
Spock: Bir de bilgisayar dergisi buldum Kaptan: ismi PC World. Kağıt adı verilen, selüloz esaslı bir maddeye basılmış. İçinde yararlı bilgiler var. Bu cihazı çalıştırmak için işimize yarayabilir...

Kaptanın Seyir Defteri. Yıldız tarihi 89118.5. Dünyaya gittikçe yaklaşıyoruz. Teknisyenimiz Scotty uzay kapsülü ile karşılaşmamızdan bu yana, bulduğumuz bilgisayarlar üzerinde çalışıyor. Bu makinelerin DOS adı verilen bir işletim sistemiyle çalıştıklarını ve hepsinde Windows 3.1 isimli bir grafik kullanıcı arabiriminin bulunduğunu öğrendik. Ancak CD-ROM'larda Windows 95 adı verilen, muhtemelen kapsüldekilerin kurmaya fırsat bulamadıkları daha gelişmiş bir işletim sistemi var. Bu sistemi kurabilirsek insanların bu tarih dilimindeki yaşam tarzı hakkında daha çok bilgi edinebileceğiz.

Scotty: Kaptan, Windows 95 adı verilen bu sistemi kurmaya çalışıyorum. Bazılarında PC World adı verilen derginin yardımıyla bir şeyler yapabildim. Ancak bazılarının özellikleri farklı, sorun çıkıyor. Ayrıca dergiden anladığım kadarıyla 1996 yılında bilgisayar kullanıcıları pek çok sorunla başa çıkmak zorunda kalıyormuş.
Spock: Tanımla, Scotty. Ne gibi sorunlar?
Scotty: Hata mesajları, sistem uyumsuzlukları, bellek yetersizliği. Bir de "sistem çökmesi" adını verdikleri bir sorun var, pek anlamadım. Sanırım bunu Atılgan'daki tüm yaşam destek birimlerinin bir dış saldırı ile tamamen devreden çıkmasına benzetebiliriz. Ancak bunun için fiziksel bir dış etki gerekmiyor; anlaşılan bilgisayar teknolojisinin bu çağda henüz emekleme aşamasında olmasından kaynaklanıyor.
Kirk: Atılgan'ın ana bilgisayarı ile benzerlikleri var mı?
Scotty: Onların bilgisayarları da bizimkine benzer, işlemci adı verilen merkezi bir birim tarafından yönetiliyor. Ancak henüz bellek problemini çözememişler, bilgileri saklamak için sabit disk adı verilen 1GB'lık aygıtlar kullanıyorlar. Belirli bir anda kullandıkları bilgiler ise nispeten daha hızlı olduğu için geçici olarak RAM bellek denen, 4 ila128 MB'lık birimlere aktarılıyor. Bizim 20 Solarbayt'lık kristalimiz bunlardan 1 milyar kat daha çok bilgi depolayabiliyor. Bilgisayar sistemimiz ise ultra-iletkenlerle donatıldığı için, hız problemi bize tamamen yabancı bir konu.
Spock: Mantıksız bir sistem, daha alacakları çok yol var... Kaptan, Atılgan'ı dünyaya indirmeyi düşünüyor musunuz?
Kirk: Hayır, Mr. Spock, dünyanın tarihsel gelişimine müdahale etmememiz gerek; bunun etkilerinin ne olacağını bilemeyiz. Onların geleceği bizim bu günümüz. Ama mümkün olduğunca bilgi toplayalım. Kendi zamanımıza geri dönebilirsek Federasyon bu bilgilerden yararlanabilir.
Scotty: Uzay kapsülünden getirdiğiniz CD-ROM'larda yeterli bilgi olduğunu sanıyorum Kaptan. Ancak bazıları 32 bitlik sistemler ile çalışıyor. Getirdiğiniz makineler buna uygun, ancak işletim sisteminin de bu hızda olması gerek.
Kirk: Peki bu Windows 95 işe yarar mı?
Scotty: Evet Kaptan, ancak çıkan sorunlar nedeniyle doğru çalışacağından emin değilim. Dünyaya bir ekip ışınlayıp, varlığımızı hissettirmeden Windows 95 hakkında bilgi toplamamız gerekecek.
Kirk: Geniş kapsamlı bir araştırma yapacak kadar zamanımız yok, Scotty. Dünyada bu bilgileri kolayca alabileceğimiz bir yer var mı?
Scotty: Dergiden öğrendiğime göre şu sıralarda İstanbul kentinde, Ayazağa ismi verilen bir mevkiide bilgisayar dünyasının bir araya geleceği bir fuar düzenleniyormuş: Windows World 96. Fuarı düzenleyenler arasında PC World'de var. Belki onların editörlerinden bilgi alabiliriz.
Kirk: Oldu bu iş Scotty... Ekip hazırlansın, Ayazağa'ya ışınlanıyoruz.

Windows World 96
SCOTTY'NİN KURULUM PROBLEMLERİ
ÇOK "ÖZEL" WINDOWS 95 PÜFLERİ
WINDOWS 95 İLE IŞIK HIZINA DOĞRU
DR. NORTON YİNE GÖREVE HAZIR
GALAKSİLER ÖTESİ WINDOWS 95 PÜFLERİ