41 KERE MAŞALLAH

21) Yeni bir modem almak istiyorum. Acaba şu V.34 28.8KBps modemlerden mi olsun? Dikkat edeceğim başka özellikler var mı?

Tabii ki V.34 modemleri tavsiye ediyoruz. Böylece daha hızlı dosya alma, daha az görüşme, daha hızlı on-line oyun oynama gibi güzel şeylere kavuşabilirsiniz. Internet bağlantınız da hızlanacak elbette. Bunların üstüne üstlük daha az görüşme sayesinde daha az telefon faturaları da kulağa hoş gelen şeylerden. BBS'ler ve Internet servis sağlayıcılardan şu anda verilen destek şu anda o kadar iyi olmasa bile gelecekte standartların yükseleceği umuluyor. Bazı BBS'ler 28.8 kbps modem kullanıyorlar, bazıları da geçmeyi düşünüyor. Amma velakin madalyonun öteki tarafı böyle değil. Türkiye’deki hatlar yüzünden genellikle modeminizin hakkettiği performansa ulaşamıyorsunuz. Modemler pek çıt kırıldım oldukları için ve telefon hattında oluşan ufak bir parazit yüzünden bağlantıyı bozdukları için 28.8 bağlantıların çoğunda modeminizi 14.4 hatta 9600 gibi düşük hızlarda kullanmak durumunda kalıyorsunuz. Bu yüzden sinirlerinizi bozmamak için bağlantılarınızı geceye doğru (yani hatların az meşgul olduğu anlarda) yapmanızı tavsiye ediyoruz.

Bir de yeni çıkan 33.6 kbps hızındaki modemlerden bahsetmekte fayda var. Bu transfer hızından Türkiye’nin pek çok yerinde yararlanmak mümkün değil. Belki gece saatlerinde hızınızı biraz artırır. Veya fiber optik kablo kullanılan bazı turistik yörelerimizde lokal olarak işe yarayabilir. Ancak diğer yerlerde henüz PTT hatları bu hızları kaldırmıyor. Alacağınız modemin “voice” modem olmasını da isteyebilirsiniz. Böylece modeminizi bir telesekreter gibi kullanabilir, bilgisayarınızı sürekli açık tutup gelen mesajları eve geldiğinizde dinleyebilirsiniz.

22- Monitörlerden kaynaklanan radyasyonun sağlığa zararlı olduğunu duydum, nasıl önlem alabilirim?

Gerçekten, monitörler insan sağlığına zararlı olabilecek çeşitli radyasyonlar üretir. Görüntünün oluşturulması sırasında, ekrandaki fosfor yüzeye elektronların çarpması sonucu x-ışınları oluşur. Ancak buradaki voltaj bir rontgen cihazına göre çok daha düşüktür. Asıl sağlığa zarar verebilecek olan, düşük ve çok düşük frekanslı elektro-manyetik radyasyondur. Bu radyasyonun kaynağı ise, elektronların yönlendirilmesi için kullanılan saptırıcılardır. Aslında bu tip radyasyonun sağlığa zarar verdiğine dair kesin bir kanıt bulunamamıştır ve başka bir çok ev aleti de düşük frekanslı radyasyon yaymaktadır. Ama sağlığınızı düşünüyorsanız, tedbirli elden bırakmamalısınız.

Bir ekran filtresi ekrandaki yansımayı azaltabilir ve statik elektriği boşaltabilir, böylece gözlerinizi rahatlatır ve ekranı tozdan koruyabilir. Ancak bir ekran filtresinin radyasyona karşı etkisini büyük ihtimalle ölçemezsiniz. Bu nedenle, baştan uluslararası düşük radyasyon standartlarına uygun bir monitör seçmeniz yerinde olacaktır. Bunlar arasında en geçerli olanları MPRII ve TCO adlı İsveç standartlarıdır. TCO daha yenidir ve MPRII'den daha düşük radyasyon sınırları tanımlamaktadır. Bu standartlarda statik alan, düşük ve çok düşük frekanslı radyasyonlar için belirli sınır değerler konulmuş, x-ışını gibi yüksek frekanslı radyasyonlarda ise seviye sıfır olarak belirtilmiştir. Özetle, bu standartlara uygun bir monitöre sahipseniz radyasyon konusunda endişelenmenize gerek yoktur. Aksi durumda radyasyonun etkisini azaltmak için, ekrana mümkün olduğu kadar uzaktan bakmalı ve monitör başında olabildiğince az zaman geçirmelisiniz. Ayrıca düşük frekanslı radyasyon monitörün arka tarafında daha yoğundur, çalıştığınız yerde arkası size dönük bir monitör bulunmasına izin vermeyin.

23-Bilgisayar başında uzun süre çalışıyorum, bu sağlığımı nasıl etkiler?

Ergonomik bir çalışma ortamı sağlığınız açısından önemlidir. Uzun süre klavye kullanmak, karpal tünel sendromu denilen bir rahatsızlığa yol açabilmektedir. Elinizi uzun süre doğal olmayan bir açıda tutmanız sonucu sinirler etkilenmekte ve acı vermektedir. Bundan sakınmak için yapabilecekleriniz şunlar: Öncelikle sandalye ve masanız rahat olmalı, dizleriniz 90 derece açıyla kıvrılmalı, klavyeyi kullanırken dirsekleriniz de yine 90 derecelik bir açı yapmalıdır. Klavyeniz için bir el desteği alırsanız, elleriniz bilekten yukarı ve aşağı doğru kıvrılmayacaktır. Fareniz için de yine el desteği olan bir fare altlığı almayı düşünün.

Monitör göz hizasının biraz altında olmalı ve yaklaşık bir kol boyu kadar uzaklıkta durmalıdır. Monitöre bakarken gözlerinizi daha az kırparsınız ve gözleriniz daha çabuk yorulur. Bu nedenle sık sık mola vermeli, gözlerinizi uzağa odaklayarak dinlendirmelisiniz. Monitörün parlaklık ve kontrast ayarlarının aşırı değerlerlere getirilmesi, ayrıca ekrandan yansıyan çevredeki ışıklar gözlerinizi yoracaktır. Buna karşı bir ekran filtresi kullanabilirsiniz. Ekrandaki görüntünün interlaced (titreşimli) denilen şekilde oluşturulması da, özellikle titreşen floresan lambalar ışığında, gözlerinizi rahatsız edecektir. Bunu engellemek için ekran kartınızın ve monitörünüzün kullanım kitaplarına başvurun ve non-interlaced (titreşimsiz) modda çalışmasını sağlayın. Bilgisayar başında saatlerin nasıl geçtiğini farkedemeyebilirsiniz, ara sıra temiz hava almanız faydalı olacaktır. Eğer el bileklerinizde bir ağrı hissederseniz zaman geçirmeden bir doktora başvurun, çünkü durum daha fazla kötüleşmeden erken teşhisle önlem alınabilir.

24- Bilgisayarım çok gürültülü çalışıyor, acaba bir anormallik mi var?

Bilgisayarlar oldukça gürültülü çalışırlar. Bir ofiste bu önemli olmayabilir, ama ev sessizliğinde dikkati daha fazla çeker. Eğer tecrübeli bir kullanıcı değilseniz, bilgisayarınızda bir anormallik olup olmadığını sesinden anlamanız daha zor olacaktır.

Bilgisayarların en gürültülü parçası, soğutmayı sağlayan fandır. Masaüstü bilgisayarlarda fan kasaya monte edilmiştir, ayrıca Pentium tabanlı PC'lerde çoğunlukla işlemci üzerinde ayrı bir fan bulunur. Bu pervane(ler) sürekli bir "vınlama" sesi vermelidir, eğer kesintili sesler duyuyorsanız bir kablo veya başka bir şeye sürtünüyor olabilir. Durum böyleyse zaman geçirmeden düzeltmelisiniz, çünkü zamanla aşınma meydana gelecektir. İkinci bir gürültü kaynağı da sabit disklerdir. Farklı marka sabit diskler farklı sesler üretirler, bazıları az bazıları çok ses çıkartır. Normal olan, "vızıldama" benzeri sürekli bir motor sesi ve sabit diskte erişildiğinde "tıkırdama" sesleri duyulmasıdır. Eğer sabit diskten daha önce duymadığınız garip sesler geliyorsa, derhal yedeğini almalı ve yardımcı programlarla yüzey taraması yapmalısınız. Disket sürücüler diskete erişildiğinde "gıcırdama" gibi sesler verirler, bu normaldir. Monitör ise tamamen sessiz olmalıdır, sadece bazı monitörler ekran modu değişimi sırasında kısa sesler çıkartırlar. Monitörden başka bir ses gelmesi problem işaretidir, en kısa zamanda teknik servise göstermelisiniz.

25- Bilgisayarımın fazla ısındığını düşünüyorum, yanma tehlikesi var mı?

Kasanın bir miktar ısınması doğaldır, çünkü içerideki elektronik ve mekanik parçalar çalışırken ısı üretirler. Ancak bilgisayarın gerçekten çok sıcak olması ona zarar verebilir, en azından ömrünü kısaltır. Isıyı uzaklaştırmak için hemen hemen tüm masaüstü bilgisayarlarda güç kaynağının yanına bir fan yerleştirilmiştir. Kasanın arkasındaki fanın çıkışından havanın dışarı verilip verilmediğini elinizle kontrol edebilirsiniz. Unutmadan, kasa ile duvar arasında en az 10 cm'lik bir boşluk kalmalıdır, ki hava akımı rahatça sağlanabilsin.

Bunun dışında, daha çok Pentium tabanlı PC'lerde karşılaşılan, işlemcinin çok ısınması problemi vardır. Bir iki saatlik bir kullanım sonrasında işlemci elinizle dokunamayacağınız kadar sıcak hale geliyorsa, fazla ısınıyor demektir. Bu durumda (eğer yoksa) işlemcinin üzerine bir soğutma fanı taktırmayı düşünmelisiniz. Kasayı açmışken güç kaynağının yanındaki fanı da kontrol edin, hava girişi tozlarla kapatılmışsa yeterli soğutma sağlanamayacaktır.

26- Yeni bilgisayarımı uzun süre kullanmayı düşünüyorum. Nelere dikkat etmeliyim?

Dikkat etmeniz gereken birkaç noktayı sayalım: Herhangi bir kabloyu takıp çıkartmadan önce bilgisayarı güç düğmesinden kapatın. (Bunun istisnası fare/modem bağladığınız seri portlar ve ağ bağlantısı sağlayan ethernet konnektörüdür.) Monitör ve diğer kabloların ucundaki konnektörlerin vidalarını sıkarak yerlerinden çıkmalarını önleyin. Bilgisayarı mümkün olduğunca az açıp kapatın, kilitlenme durumunda güç düğmesinden önce reset düğmesine basmayı deneyin. Bilgisayarınızı kapattıktan sonra açmadan önce 10 saniye kadar bekleyin. Bilgisayarı gün boyunca sürekli açık bırakın, enerji tasarrufu için ise monitörü kapatın. Bilgisayarınızı herhangi bir şoktan koruyun, kasasını masa olarak değerlendirmeyin. Diğer elektronik cihazlarda olduğu gibi, bilgisayarınızı da tozdan ve nemden koruyun. Klavyenin üzerine kahve veya başka bir sıvı dökmemeye dikkat edin, bu olursa hemen bilgisayarı kapatın. Klavyeye dökülen sıvı şekerli veya tuzlu değilse kuruduktan sonra kullanmanız mümkün olabilir, aksi halde kendiniz temizlemeye uğraşmayın ve teknik servise götürün. Farenizi ise arada sırada temizlemeniz gerekebilir. Son olarak, monitörünüzün ekranını zaman zaman nemli bir bezle silerseniz, ekran görüntüsünün netliğiyle birlikte çalışma isteğinizin de yenilendiğini göreceksiniz. Bu arada bilgisayarınızın garanti şartlarını gözden geçirmenizi ve garantiyi geçersiz kılacak bir işlem yapmamanızı tavsiye ederiz.

27- Bilgisayarıma önemli işlerimde ne kadar güvenebilirim? Bilgisayar hata yapar mı?

Ne yazık ki bilgisayarlar da hata yapar. Hatasız bir donanım veya yazılım diye bir şey yoktur. Örneğin ilk üretilen Pentium işlemcileri bölme işleminde belli bir basamaktan sonra hata yapıyordu. Pentium işlemcisinin üreticisi Intel'e göre ortalama bir kullanıcının bu hatadan etkilenme şansı çok düşüktü, ama bu hata düzeltildi ve hatalı işlemciler değiştirildi. Fakat şu anda üretilen Pentium'larda da mutlaka fark edilmiş veya edilememiş hatalar var. Yazılımlardaki hatalar ise çok daha yaygın. Pek çok yazılım hatalarla dolu olduğu bilinmesine karşın piyasaya sürülüyor ve düzeltmeler daha sonraya bırakılıyor. Bunlar insanlardan kaynaklanan ve tekrar oluşturulabilir hatalar. Bir de modem, sabit disk ve bellek gibi donanım birimlerin belirsiz zamanlarda yaptığı hatalar söz konusu. Bunların sebebi gürültü, ısı, statik elektrik, hatta doğadaki belirlizlik ilkesi bile olabilir. Ancak bütün bunlardan bilgisayarların güvenilmez cihazlar olduğu sonucunu çıkarmayın, belki de yaşamınız boyunca ciddi hiç bir bilgisayar hatasıyla karşılaşmayabilirsiniz.Ya da bu hatalarla karşılaştığınızda büyük ihtimalle farkına varırsınız, hesaplamalarda farkedilmeyen bir yanlışlık olmasından çok verilerin tümünü kaybetmeniz daha fazla olasıdır.

Verileriniz hayati önem taşıyorsa, bilgisayar hatalarının varlığını kabullenmeli ve verilerinizi yedeklemeyi ihmal etmemelisiniz. Yazılımların en son versiyonlarının peşinde koşmak yerine, önemli hataları temizlenmiş bir önceki versiyonlarla idare etmeyi düşünebilirsiniz. Donanım birimleri satın alırken MTBF (hatalar arasındaki ortalama zaman) değerine dikkat edin, burada ancak tahmini süreler verilmektedir ama genel bir fikir edinmenizi sağlar. Bellek birimlerininin de hataları farkedip düzeltme yeteneğine sahip ECC denilen tipi üretilmiştir, işiniz gerçekten önemliyse bu bellek tipini kullanabilen bir bilgisayar daha güvenli olacaktır.

28- Lazer yazıcımda sık sık kağıt sıkışması problemiyle karşılaşıyorum, sebebi ne olabilir?

Herşeyden önce, kağıtları kullanım kitabında belirtilen şekilde yazıcıya yüklediğinizden emin olun. Ayrıca kullandığınız kağıt tipinin yazıcınız için uygunluğunu yine kullanım kitabından kontrol edin. Lazer yazıcılarda toneri sabitleştirmek amacıyla kağıda ısı uygulanır, ucuz ve kalitesiz kağıtlar ısındığında kıvrılarak sıkışmaya neden olabilir. Bu nedenle fotokopi makineleri ve lazer yazıcılar için üretilmiş özel kağıtlardan kullanmalısınız. Bu tip kağıdın fiyatı biraz daha yüksektir, ancak ucuz kağıt kullanmak uzun vadede daha pahalıya gelecektir. Fotokopi kağıtlarından en iyi verimi almak için, kağıdın paketinde işaretle belirtilmiş taraftaki yüze baskı yapmayı unutmayın. Eğer lazer yazıcıdan çıkan kağıda tekrar baskı yapacaksınız, kağıdın ilk baskıda kıvrılmamasını sağlayın. Bunun için kullanım kitabına bakarak, kağıdın düz bir yol izleyeceği şekilde yazıcıyı ayarlamalısınız.

Kağıt sıkışmasıyla çok sık karşılaşıyorsanız, sorunun kaynağı kağıdın yazıcı içinde izlediği yolda olabilir. Burada etiketlerden kaynaklanan bir yapışkanlık bulunabilir. Ayrıca yazıcınızın içindeki silindirler veya kağıt besleme mekanizmasında aşınma meydana gelmiş olabilir. Bu durumda yazıcıyı servise götürmelisiniz. Bazı parçaları temizletmeniz veya yeniletmeniz gerekebilir.

29-Windows'ta fare imleci ekranda garip şekilde hareket etmeye başladı, neden?

Farenin zamanla kirlenmesi bu tip bir probleme yol açabilir. Farenin altındaki topu yerinden çıkartmanız ve yanlardaki silindirlerde birikmiş kirleri temizlemeniz genellikle sorunu çözecektir.

İkinci bir olasılık, fare sürücüsün yanlış seçilmesidir. Windows 3.x'te "windows kur", Windows 95'te "denetim masası" bölümlerinden fare sürücüsünün farenizin tipine uygunluğunu kontrol edin. Bununla ilgili başka bir olasılık, üç tuşlu farelerin üzerinde bulunabilecek bir ayar düğmesinin yanlış konumda olmasıdır. Eğer farenizin üzerinde böyle bir ayar düğmesi varsa, en çok kullanılan iki fare standardı (microsoft ve mouse systems) arasında geçiş yapılabilir. Bazı eski farelerde, bilgisayarı açarken bir fare tuşunu basılı tutmakla bu geçiş sağlanır. Bu şekilde ayarlanan fare modu, Windows'tan seçilen fare sürücüsüyle uyumlu olmalıdır.

Fare sürücüsü veya fare modu hatalı seçilmişse, fareyi hareket ettirdiğinizde imleç ekranda beklenmedik atlamalar yapacaktır. Faredeki kirlenme ise genelde imlecin bir noktada takılması ile kendisini belli eder. Eğer sorunun kaynağı bunlar değilse, fare kablosunda bir temassızlık veya iç devrelerinde bir bozukluk söz konusu olabilir. Bu durumda yeni bir fare almanızın zamanı gelmiş demektir.

30- Yeni alacağım PC'de eski bilgisayarımdan kalan bellek birimlerini kullanabilir miyim?

Bu sorunun cevabı eski bilgisayarınızdan kalan bellek birimlerinin tipine, ve yeni bilgisayarınızın ne tipte bellek birimleri kullanabileceğine göre değişir. Bellek birimleri (RAM) çeşitli tiplerde üretilmektedir. DIP (dual inline package) denilen tipteki bellek birimleri, anakart üzerindeki soketlere monte edilen entegre devrelerdir. SIMM (single inline memory module) denilen daha yeni tipleri ise, üzerinde birden fazla DIP belleğin yer aldığı bellek birimleridir. SIMM tipindeki belleğin sisteme eklenmesi çok daha kolaydır, SIMM yuvalarına az bir eğimle yerleştirmek ve hafifçe çevirmek yeterlidir.

SIMM bellek modülleri ayrıca pin sayısına göre de farklılık gösterirler, 30 ve 72 pinlik tipleri mevcuttur. Eğer Pentium tabanlı bir PC alacaksanız, büyük ihtimalle üzerinde 72 pinlik SIMM yuvaları bulunacaktır. Elinizdeki bellek birimleri 30 pinlikse yine de bir şansınız olabilir, çünkü bazı Pentium anakartlarda 30 pinlik SIMM yuvaları da yer almaktadır. Ayrıca 30 pinlik bellek birimlerini 72 pinlik birimlere dönüştüren çevirici parçalar da bulunabilmektedir.

Dikkate almanız gereken başka faktörler de var: elinizdeki bellek birimlerinin hız ve kapasitesi. Bu değerleri öğrenmeli ve yeni bilgisayarınızın anakartına ait kitapçıktan bunlarla ilgili bir sınırlama olup olmadığına bakmalısınız. SIMM modülleri genellikle 1,4,8,16 ve 32 MB'lık kapasitelere sahiptir. Yeni bilgisayarınızın anakartına, bu kapasitedeki bellek birimlerinin sadece belli kombinasyonları takılabiliyor olabilir. Hız olarak ise 60, 70, 80 nanosaniyelik bellek birimleri yaygındır (daha düşük değer daha hızlı anlamındadır.) Yeni anakartınızın kabul edebileceği en yüksek değerleri de yine anakart kitapçığından kontrol etmelisiniz.