![]() LAZER yazıcılar ilk çıktıklarında çok pahalıydılar ve 150 dpi çözünürlüklü standart bir model 7 bin $ civarındaydı. Bu nedenle çoğu şirket bir yazıcıyı etkili bir şekilde kullanabilmek için, bir grup kullanıcı arasında paylaştırdı. O zamanlar bunu gerçekleştirmenin en basit yolu, birden fazla PC'nin bir lazer yazıcıya bağlanmasına izin veren bir anahtar kutusu kullanmaktı. Bu yaklaşımın sorunu, fazladan yazıcı arabirim kablolarına ihtiyaç olması ve kullanıcıların anahtarı her seferinde elle açmalarının gerekmesi idi. LAN (Yerel Alan Ağı) ortamı hayatı çok kolaylaştırdı. Bir ağda, lazer yazıcı bir sunucuya (server) bağlanabilir ve böylece ağ üzerindeki her kullanıcı tarafından otomatik olarak erişilebilir. Günümüzde, Windows 95 tabanlı bir ağla da aynı şeyi yapabilirsiniz. Yazıcı bir makineye bağlanır, ve onu aynı anda kullanabilen bir grup ağ kullanıcısı arasında paylaşılır. Paylaşılan yazıcılara, belirli kullanıcıların erişmesi ve gerektiğinde bir yazıcıya erişimi kısıtlamak için bir şifre verilebilir. Bir yazıcıyı ağ üzerinde paylaşmanın birtakım sorunları vardır, mesela kullanıcıların ona erişilebilmesi için bağlı olduğu PC açık olmalıdır. Yazıcının bağlandığı PC'nin hızı, ağdaki yazıcıya iş gönderen diğer kullanıcılardan etkilenecektir. Bunu engellemenin bir yolu, yazıcıyı bir PC veya bir sunucu üzerinden bağlamak yerine doğrudan ağa bağlamaktır. İşte ağ yazıcısı denen kategori de böyle ortaya çıkmıştır. Standart paralel ve seri arabirimlerin dışında, genelde doğrudan mevcut ağ kablolarına bağlanmalarına izin veren bir Ethernet arabirim bağlantısına sahipler. Böylece ağ yazıcısı sadece ağ üzerindeki diğer bir düğüm olur ve ağ yönetim yazılımı tarafından idare edilir. |